24 Haziran 2012 Pazar

BUGÜNLERDE NE OKUYORUM - VOL.4

"SERENAD"
 Zülfü Livaneli

Kitap 2001 yılında, İstanbul Üniversitesi’nde halkla ilişkiler görevlisi Maya Duran’ın,  Amerika’dan gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner (1930’lu yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde hocalık yapmış) ile karşılaşmasıyla başlıyor.
Kitap Maya’nın dilinden ben dilinde yazılmış ve olaylar o kadar güzel kurgulanmış ve kelimelerle o kadar güzel ifade edilmiş ki her sayfa okuyanı içine çekiyor. Betimlemeler aynı şekilde başarılı yapılmış diyebilirim çünkü okuduğum her sayfayı farkında olmadan gözümde canlandırdım.
Kitapta belki de nasıl yani diyebileceğimiz, olayların en gizemli hallerini aldığı nokta
profesörün isteğiyle Maya’nın onu soğuk bir kış günü Şile’ye götürmesiyle başlıyor ve dokunaklı bir aşk hikâyesinin tozlu yaprakları aralanıyor.

Serenad’ta,  60 yıldır süren bir aşkın yanında Yahudi Soykırımı ve beklide çok azımızın bildiği ki bende okurken öğrendim Mavi Alay gibi siyasi sorunlarda ele alınıyor. Altı önemle çizilen nokta ise, tüm siyasi olaylarda harcananın, gümbürtüye gidenin hep insan olduğu. 



Burada kitapta hoşuma giden yerlerden bazı kısımları yazmak istiyorum ilginizi çekeceğini düşünüyorum…

 “Bir gün dediklerimi değil demek istediklerimi anlayacak bir erkek çıkmayacak mı karşıma! Hava kötü dediğimde sadece havadan söz etmediğimi anlamak bu kadar zor mu? İlle de ben bu hayattan bıktım, türünde sözler mi etmeliyim? İşim çok dediğimde, bana sahip çıkacak bir erkeğe ihtiyaç duyduğumu anlayacak biri… Yanımda olmanı istiyorum diyemediğim için bu yağmur içimi ıslatıyor dediğimi nasıl anlamaz? Düpedüz sarıl bana dedikten sonra sarılmanın ne anlamı kalır!

“ Başka bir gökyüzünü özleyerek…”

“Ortadoğu’da düşmanlıkla dostluk çok çabuk yer değiştirebilir.”

“Bastırılan öfke daha sonrası için tehlike yaratabilir.”

BARBAR eski Yunancada yabancılar için kullanılan bir kelimeydi. ‘yabancı’ anlamına gelirdi. Yunanlı olmayan herkes Persler ve Asya halkları barbardı. Bu kelime Avrupa tarafından benimsendi ve Avrupalı olmayanlar için kullanılmaya başlandı….”



“İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi bir takım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı…”

“Bu dünyada sana kötülük yapmak isteyen insanlar çıkacak karşına, ama unutma ki iyilik yapmak isteyenler de çıkacak. Kimi insanın yüreği karanlık kiminin ki aydınlıktır. Geceyle gündüz gibi. Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme, herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama. Kendini koru, insanlara karşı kendini koru.”

“Her yolculuk bir kader birliğidir diye düşünürüm, ama insanlar bunu bilmiyor.”

“İnsanlar başlarına gelmeyince durumu ANLAYAMIYOR”

“Her iktidar öldürür. Kimi daha çok kimi daha az.”

“Coğrafya kaderdir.”



çok zevk alarak okudum umarım siz de beğenirsiniz...

6 yorum:

  1. harika bi kitaptr ben 2 gün hayata ara verip bitirmiştim :)


    begumyagci.blogspot.com

    YanıtlaSil
  2. çok sürükleyici bir kitap son zamanlarda en çok severek okuduğum kitap buydu

    YanıtlaSil
  3. kitapi bende okudum, gercekten cok güzel. insani ister istemez düsündürüyor

    YanıtlaSil
  4. okunacaklar listesindeydi zaten bu postunla bir iki sıra yukarı atladı hatta :)

    ben de bekliyorum bloguma :)
    http://rosaygrismoda.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  5. severek bir çırpıda okudum ben de ama bazen içim sızladı bazen de bir erkeğin nasıl bu kadar bir aşka sadık kalabildiğine şaşırarak sevindim.

    YanıtlaSil
  6. okuduğum ve gerçekten sevdiğim kitaplardan biri...kitaptan alıntıları okurken,bir daha o olayları canlandırdım...
    bir de eğer okumadıysanız zülfü livaneli'nin mutluluk kitabını tavsiye ederim :)

    YanıtlaSil