22 Nisan 2013 Pazartesi

79. GÜN

Anlayamadığım bir hızla geçiyor zaman su gibi sanki hoop bir bakmışsın 2 ay devrilmiş bir yenisi başlamış. Geçmez sandığım o ilk günler, bu minnacık şey nasıl büyücek dediğim zamanlar, nasıl baş ederim dediğim uykuya hasret geceler. Hoş hala hasretim deliksiz uykulara ama olsun benim prensesim için değer.
Hakkını yememem gerek artık bir düzene girmeye başladı kızımızın hayatı
 gün geçtikçe daha da rayına oturuyor.
Ama yine de bir parantez, bir günü bir gününe uymuyor.
Tam diyorum artık bu saatte uyuyor bu saatte uyanıyor birkaç gün gayet düzenli
sonra bir bakıyorum beni allak bullak ediyor :)
Ben bu yazıyı yazarken W.A.Mozart eşliğinde Eliz Azra hanım da uykuya daldı.
Keyfi yerinde olursa yatağına yatırdığımda kendiliğinden uyuyor hanım, ama olmadı mı oyy oyyy kucakta ordan oraya şu köşe senin bu köşe benim dolanıyoruz.
Vay halimize artık.
Başlarda hafifken rahattık ama 6 kiloya dayandı sıpacık.
 Eeee dolan dolan bir süre sonra 6 kilonun hissedilen ağırlığı oluyor 10 kilo.
Şu klasik müzik olayına gelicem ben hamileyken hergün düzenli olarak ben kitap okurken kızçeme de Mozart ve Vivaldi dinletiyordum. Yararlı olduğunu okumuştum :) Bir de müzik listemde
Adele-Someone Like You
Evanescense-My Immortal
Enigma-Sadness
gibi sakin ninni etkisi yapan parçalar vardı.
Kızçem 9 ay dinledi bunları ve şimdi doğduktan sonra da
hala dinliyor ve uyku etkisi yapıyor onda.
Tavsiye ederim bence siz de deneyin hem kendiniz hem bebişiniz için. 


Neyse....
Bunca süre içinde neleeeer neler yaptık ???
Aşılarımız oldu, ateşlenir korkusuyla bütün gece elimizde ateş ölçer tepesinde beklediğimiz.
Gaz sancılarımız oldu, ve olmaya devam ediyor, ne yapsak bilemediğimiz.
Sonra sabah öğle akşam "Acı Elma Yağı" ile karnına ve topuklarına masajlarımızla rahatlatmaya çalıştığımız, yetmedi doktorumuzun tavsiyesi ile aldığımız bitkisel gaz damlamız "Nurse Harvey's"
Burnumuz tıkandı rahat nefes alamadık, serum fizyolojik delisi olduk burun aspiratörüle dehşet anları yaşadık çıkmadı o sümük olasıcalar. :) sonra ufak tefek kalıntıları siyah tel tokanın arkasıyla çıkardık :)
Emerken sütü boğazına aldırıp nefes alamamalarımız oldu bizi bizden alan aaaah ahhhhh :(
Kusmalarımız oldu çok sık değil ama çooook kuvvetli, hani oldumu tam  olsun cinsinden.
Mesela bir gün yatarken yerinde kızım, benim alt üst eşofmanımı yatağını kendi üst başını tamamen kusmalarla doldurdu, tam bir fıskıye edasıyla nasıl çıktı anlatamam size
ama benim betim benzim attı elim ayağıma dolandı ne yapacağımı bilemedim.
Sonra başka bir gün kalça çıkıklığı için ultrasona gittiğimizde oradaki çocuk doktoruna sorayım dedim
doktor bey bizim kız çok kusmuyor bu normal mi hani çocuk dediğin kusar bizimki ayda yılda bir kusuyor, oda çok şiddetli. Doktor dedi e normal falan fıstık, sonra hemşire aldı bizimkini kucağına amanda amanda canım ne tatlısın derken bizim prenses gaaark bir kus kızın omzuna, tabi biz dumur daha yeni bitmiş sorum niye kusmuyor demişim doktora bizimki gitti hemşireye garkladı :D
Sonra kakalar çişler afedersiniz sadece beze değil tabi :) Havalanırken kaç tane alt açma yedik bitirdik :)
Oluyor tabi böyle durumlar :)
Annelik zor şey değerli şey hem çoooook!!!
Aaaa unutmadan İzmir Medical Park ta doğum yapmayı düşünen varsa hastaneyi sonrasında bebişin işitme testi ve kalça çıkıklığı ultrasonunu ücretsiz olarak yapıyor hastane. Hani başka yerlere gidip para vermenize gerek yok, veren arkadaşlarım olduğu için hatırlatayım dedim.
Bu testlerde dakikalık testler uzunda sürmüyor hani özel para vermenize gerek yok.
Gerçi çocuk hastanesinde de ücretsizdir muhtemelen :)
El emmelerimiz başladı bu günlerde önüne geçemediğimiz. Emzik almadığı için kızımız eli yerine emziği emsin çok uğraştık ama olmadı. O el nasıl bir zevkle emiliyorsa cuk cuk cuk sesler çıkara çıkara :) İzlerken çok güzel ama engellemek gerek alışkanlık olmasın. Bu dönemde normalmiş ama olsun ya alışırsa :)
Kıkır kıkır gülüşlerimiz var artık, konuşmalarımız var artık tanıyoruz kim var kim yok takipteyiz.
Dönence modundayız,  salıncağımızda sallanmalara doyamıyoruz :)
Herkes bizi sevsin herkes bizle konuşsun hep kucakta olup insan sıcaklığı olsun istiyoruz, gezmeleri de unutmayalım lütfen.
Kısacası büyüyoruz biz kıyafetlerimiz küçük geliyor artık. 
Buda sabah uyanmaya çalışırkenki halimiz :)